Yabancı Hakem Kararlarının Türkiye’de Tenfizi
Özet: Tahkim mekanizması, özellikle farklı ülkelere mensup tarafların dahil olduğu ticari ilişkilerde, sıkça başvurulan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak ön plana çıkmaktadır. Bu yazıda, ticari ihtilaflar sonucunda yabancı hakem heyetleri nezdinde alınan kararların, Türk hukuk sistemi içerisinde icra kabiliyeti kazanabilmesi için izlenmesi gereken hukuki prosedür ele alınacaktır.
Tahkim, özellikle uluslararası ticari ilişkilerde sıkça tercih edilen alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Farklı ülke vatandaşlarının taraf olduğu sözleşmelerde, taraflar çoğunlukla bağımsız ve tarafsız bir hakem heyeti önünde sorunlarını çözmeyi tercih etmektedir. Ancak yabancı hakemler tarafından verilen kararlar Türkiye’de doğrudan icra edilemez. Bu kararların icra kabiliyeti kazanabilmesi için öncelikle tenfiz edilmesi, yani Türk mahkemeleri tarafından geçerli ve icra edilebilir sayılması gerekir.
Tenfiz Nedir?
Taraflar farklı milliyetlerden olsalar da bir tahkim şartı veya sözleşmesiyle uyuşmazlıklarını yabancı bir hakeme taşıyabilirler. Fakat söz konusu tahkim kararı Türk hukuk düzeninde doğrudan geçerli sayılmaz. Bu kararların icra edilebilmesi için Türk mahkemelerinden tenfiz kararı alınması gerekmektedir. Hangi ülke vatandaşı olduklarından bağımsız olarak, hakemin veya hakem heyetinin yabancı olması durumunda, bu karar Türkiye’de ancak mahkemelerin onayıyla ilam niteliği kazanır. Tenfize dair temel hüküm, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un 60. maddesinde düzenlenmiştir:
MÖHUK m.60/1: “Kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir.”
Yetkili ve Görevli Mahkeme
Yabancı tahkim kararlarının Türkiye’de tenfizi için hangi mahkemenin yetkili ve görevli olduğu da yine MÖHUK m.60/2 hükmüyle açıklanmıştır:
MÖHUK m.60/2: “Taraflar, kararlaştırdıkları yer asliye mahkemesine başvurabilirler. Eğer böyle bir anlaşma yoksa, karar aleyhine tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, bu yoksa sâkin olduğu yer, o da yoksa icraya konu malın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.”
Buna göre görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Ancak 5235 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, söz konusu davalara asliye ticaret mahkemeleri heyet halinde bakacaktır:
5235 sayılı Kanun m.3/5-4: “Yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üyeden oluşan heyet tarafından yürütülür.”
Bu nedenle dava, uyuşmazlığın ticari nitelikte olması durumunda asliye ticaret mahkemesinde açılmalıdır.
Tenfiz Başvurusunda Sunulması Gereken Belgeler
Tenfiz davası açılırken mahkemeye bazı belgelerin sunulması zorunludur. Bu belgeler, MÖHUK m.61/1 kapsamında açıkça sıralanmıştır:
MÖHUK m.61/1:
a) Tahkim anlaşmasının veya tahkim şartının aslı ya da usulüne uygun onanmış örneği.
b) Kesinleşmiş ve bağlayıcılık kazanmış hakem kararının aslı veya onaylı sureti.
c) Bu belgelerin noter tasdikli ve yeminli tercümanlarca yapılmış Türkçe çevirileri.
Bu belgelerin eksiksiz şekilde hazırlanması ve mahkemeye sunulması zorunludur. Hakem kararının apostil şerhi taşıması, uluslararası geçerlilik açısından ayrıca önemlidir.
Harçlar ve Masraflar
Tenfiz davası açılırken alınacak yargılama harcına ilişkin uygulamada iki farklı görüş bulunmaktaydı. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2019 tarihli içtihadı, bu davalarda maktu harç alınması gerektiğini ortaya koymuştur:
YHGK, 2017/19-930 E., 2019/812 K., 27.06.2019: Tenfiz davalarında maktu harç alınmalıdır.
Buna rağmen bazı mahkemeler hala nispi harç talep edebilmektedir. Dolayısıyla, dava açmadan önce tercüme, noter onayı, apostil işlemleri ve muhtemel yargılama giderlerinin doğru hesaplanması gerekmektedir.
Mahkemenin İncelemesi Ne Yönde Olur?
Tenfiz davalarında Türk mahkemeleri, hakem kararının içeriğine girerek esas yönünden bir değerlendirme yapmaz. Bunun yerine, kararın Türkiye’de icra edilmesini engelleyebilecek sebeplerin var olup olmadığını denetler. Bu sebepler MÖHUK m.62/1‘de listelenmiştir. Başlıca ret sebepleri şunlardır:
Taraflar arasında geçerli bir tahkim sözleşmesi bulunmaması
Kararın Türk kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olması
Taraflardan birinin usule uygun şekilde temsil edilmemesi veya savunma hakkından yoksun bırakılması
Hakemlerin seçimi veya yargılama usulünün taraflarca kararlaştırılan yönteme uygun olmaması
Kararın verildiği ülkede geçerliliğini kaybetmiş olması
Eğer mahkeme bu ret nedenlerinden herhangi birini tespit ederse, tenfiz talebi reddedilecektir.
Tenfiz Kararının Hukuki Sonucu
Mahkeme tenfiz talebini kabul ettiğinde, yabancı hakem kararı Türkiye’de ilam hükmündeki mahkeme kararı statüsünü kazanır. Bu da kararın icra daireleri nezdinde doğrudan icraya konulabilmesi anlamına gelir.
MÖHUK m.57/1: “Yabancı mahkeme veya hakem kararının tanınması veya tenfizine karar verilmesi hâlinde, bu karar Türkiye’de verilmiş bir mahkeme kararı gibi icra olunur.”
Uluslararası ticaretin vazgeçilmez bir parçası olan tahkim, taraflara hızlı ve uzmanlık temelli bir uyuşmazlık çözüm yolu sunar. Ancak yabancı tahkim kararlarının Türkiye’de geçerli hale gelmesi için dikkatle yürütülmesi gereken hukuki bir süreç vardır. Tenfiz davası, hem usuli hem de maddi açıdan doğru planlanmalı; belgeler eksiksiz hazırlanmalı ve yetkili mahkemeye sunulmalıdır. Sürecin doğru yönetilmesi, uluslararası tahkim kararının Türkiye’de etkili şekilde icrası açısından kritik önemdedir.
Av. Onat Pehlivan
Sicil Bilgileri
Baro: Adana Barosu
TBB Sicil No: 203991
Baro Sicil No: 6333
İletişim Bilgileri
Ofis Adresi: Kurtuluş Mah. Mithat Saraçoğlu Cad. Kat 1 Timeworks Ofisleri SEYHAN/ADANA
Telefon: +90 543 356 26 76
Özgeçmiş
Av. Onat Pehlivan, lisans eğitimini Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tam burslu olarak tamamlamıştır. Hukuk eğitiminin ardından, yine aynı üniversitede Özel Hukuk alanında tezli yüksek lisans programına devam etmektedir. Akademik ilgi alanlarını genişletmek amacıyla Anadolu Üniversitesi’nde Yönetim Bilişim Sistemleri bölümünü de bitirmiştir.
Eğitimi süresince yalnızca sınıf içi bilgilerle yetinmeyen Onat Pehlivan, Lund University, Queen Mary University of London ve University of Illinois gibi kurumlar tarafından verilen bazı sertifika programlarına katılmış, kendini uluslararası düzeyde de geliştirme fırsatı bulmuştur.
Adana Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık mesleğini sürdüren Onat Pehlivan, aynı zamanda Baro’nun Bilişim Komisyonu’nda aktif görev almaktadır. Hukuk, Teknoloji ve Sanat Derneği’nin kurucu üyelerinden biri olan Pehlivan, çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin katkı sunduğu teknoloji hukuku temalı etkinliklerin Adana’da gerçekleşmesine katkı sağlamış; hukukçulara yönelik düzenlenen “AI for Law Bootcamp” gibi projelerde yer almıştır.
Bilişim teknolojilerine kişisel bir merakı olan Pehlivan, zaman zaman veri bilimi ve makine öğrenmesi gibi alanlarda amatör projeler geliştirmektedir. Bu doğrultuda, meslektaşlarının işlerini kolaylaştırmak amacıyla www.cmkhesap.app adresinde ulaşılabilen bir çevrim içi hesaplama aracı da geliştirmiştir.
İleri seviyede İngilizce bilen Av. Onat Pehlivan, geçmişte çeşitli çok uluslu şirketlerle çalışma fırsatı bulmuş; edindiği deneyimleri, özellikle sözleşmeler hukuku, şirketler hukuku, kişisel verilerin korunması ve uyum danışmanlığı, bilişim hukuku gibi alanlara yansıtmıştır. Ayrıca sigorta hukuku, tüketici hukuku, fikri mülkiyet hukuku ve iş hukuku gibi konularda da danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.
Yorum